Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Yalnızlık Üzerine


Açıklama: Yalnızlık Üzerine
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 30 Kasım 2010
Geçerli Tarih: 09 Mayıs 2024, 18:01
Site: Yanıkozan Fikir Ve Sanat Sitesi
URL: http://www.yanikozan.com/yazar.asp?yaziID=176


Gecenin sessizliği Paris semalarına vuruyordu, sessizliğin yaptığı yankı ile açtım gözlerimi, hiçbir yer görünmüyordu haliyle, ama zamanla gözüm karanlığa alışması ile her gün uyandığımda gördüğüm evin tavanı yavaş yavaş belirginleşmeye başlamıştı, sebepsiz bir dinginlik vardı üzerimde, bir daha uyumayı deneyecek ne istek ne de hal vardı, her zaman yastığımın altına koyduğum telefon huzursuz bir uyku sonucu sanırım yere düşmüştü, her yer karanlıksa, ıssızsa hele hele saatin kaç olduğunu bilmiyorsan daha da yalnız hissediyor insan kendini. Bir an için kalkıp su içmek istedim sonrada su içmek için bu kadar zahmete değmeyeceğini düşünerek üflenip sağıma döndüm. Sonra da mevcut durumumun keyfini çıkaracak bir şeyler düşünmeyi denedim, ne bileyim milyonların gelip gezmek istediği bir yerde bulunuyordum, eee ! sonra mutlu, umutlu ve huzurlu idim, kimseye ise muhtaç görünmüyordum, en önemlisi de başımı sokabileceğim bir evim vardı gurbet ellerde, bu durum çoğu kişinin özgür yaşam fikrinin zirve noktası idi belki de ! Yetmiyor ve heyecanlandırmıyordu açıkçası bunların hiçbirisi beni, zamanın her saniyesinin çıkardığı ‘tik tik’ sesleri ise yalnızlığımı daha da depreştiriyordu. Bir an önce bu ruh halini bırakmalı, tez elden sosyal iletişim aracı telefonuma ulaşıp dünya ile iletişime geçmeli idim. El yordamı ile boşlukta telefonumu aradım ve buldum sanırım, ilk gözüme çarpan saatin beklediğim kadar ileri olmadığı idi. Kimsenin aramış olması muhtemel bile değil. Facebook ve msn ye göz atmak istedim imdat niyetine ki zaten kimse kalmamıştı. Sanırım kendi sesimden başka sesler eklemeliydim bu kasvetli ortama. Radyo dinlemenin en iyi tercih olabileceğini düşündüm, gecenin bu ruh halinde Fransız kanalının çalacağı ask şarkıları hiç mi hiç çekilmez, beni iyice derin düşüncelere salacağı kesindi. TRT FM her zaman iyi tercihtir diye düşündüm ve ses verdim notaların sesine, gecenin sessizliğine: tanıdık bir ezgi gibiydi, dilimin kendiliğinden mırıldanacağı tanıdık bir ses ! ne diyordu acaba? « Tanrım tek başına koyma kullarını, Yalnızlığa ancak sen dayanırsın, Eşsiz dostsuz kalanın zordur halleri, Yalnızlığa ancak sen dayanırsın...» Hahahaha! ! ! Kahkaha sesim şarkı sesini bastırmıştı, nakaratın geçişine kadar yalandan da olsa gülmemi sürdürdüm. İkinci nakarat gelene kadar derhal bir çözüm bulmalı idim, kanalı değişmek veya radyoyu kapatmak neyi değiştirecekti ki! Evet yalnızdım! Kaçınılmaz olan zorluğun zevkine salayım dedim kendimi, sanatçıyı kıskandıracak ses güzelliği ile mırıldanmaya başladım şarkı sözlerini... Ama olmuyor olmuyordu işte. Sadece Tanrının dayanabileceği bu yalnızlığa ben mümkün değil dayanamayacaktım. Acaba ışığı yaksam ne olurdu? yalnızlık kaçar mı idi ? Düşündüğüm gibi vazgeçtim bu fikirden, zira yalnızlık tum çıplaklığı ile görünürse ben ne yapacaktım. Bu kadar yüzleşmeye zaten su an için hiç hazır da değildim. Her zaman duyduğum bir söz geldi aklıma : « Yalnız değilsiniz, Allah yalnızların yanındadır. » evet ya! hemen kalkıp abdest alıp namaz kılıp dua etmek geldi aklıma, ancak sol tarafımdan sanırım şeytan dürttü, kulağıma fısıltı ile : « bu kadar bürokrasiye ne gerek var diye », aslında bir nebze de haklı idi; abdestsiz de olsan dua edebilirdin, aklıma yattı bu fikir, şeytanin ikinci hamlesi ile ihh mihh demelerine artık kulak tıkamıştım bile, yataktan doğruldum açtım Sema’ya ellerimi, -Ya rab dedim, Allah’ım dedim, varlık sebebim dedim ve sustum. Bir daha sustum, Neden mi sustum, gerekli dua zaten radyodan yankılanıyordu : « Hey Tanrı bana üç tane Üç de yetmez beş tane Beş de yetmez yedi tane ver ver ver ver Ver Allah’ım ver. » Sonra açtım bir şiir kitabını sayfasına dikkat etmeden, sayfa 111, tüm « 1 »ler tek sayı ve yine de yalnızlığı simgeliyor her ne kadar yan yana geldiklerinde bir şey ifade etseler de; kulak verin isterim Can Yücel’in benim bu gece yasadığım duygulara ait yazdıklarına... BİRİ OLMALI Yalnızlığa dayanırım da, Bir başınalığa asla Yaslanmak hoş değil, duvarlara baka baka Bir dost göz arayışıyla, Saat tıkırtısıyla Korkmam. Geçinip gideriz biz mutluluğa, Ama Günün aydın, akşamın iyi olsun Diyen biri olmalı, Bir telefon sesi çalmalı, Ara sıra da olsa kulağımda Yoksa zor değil, hiç zor değil, Demli çayı bardakta Karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya. Ama: Çaya kaç seker atarsın? Diye soran bir ses olmalı ya Ara sıra. Bu gurbet ellerde yalnızlığımı hissettirmeyen aileme, dostlarıma ve çok şükür Yaradanıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım...


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster