Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Köyüm Seni Çok Özledim


Açıklama: Neden bilinmez adına Yanıklı köyü denmiş olan köyüm,
Kategori: Hayatın İçinden
Eklenme Tarihi: 05 Ocak 2024
Geçerli Tarih: 26 Aralık 2024, 22:52
Site: Yanıkozan Fikir Ve Sanat Sitesi
URL: http://www.yanikozan.com/haber_detay.asp?haberID=500


Bir sevdadır seni düşünmek köyüm, Bir sevdadır Artvin’in köyünden olmak... Bıkmadan usanmadan gidenleri bekleyen köyüm, Karadenizli olmak ayrıcalıklı, Ayrı bir duygu katar benliğine insanın derlerdi de inanmaz, anlamak istemezdim, Ta ki içime memleket hasreti düşene kadar. Evet memleketimi, Köyümü Özledim... Doğup büyüdüğüm, çocukluğumu, gençliğimi doya doya yaşayamadığım, Serin suyundan içemediğim, çayırlarında özgürce koşamadığım köyüm, Oyyy sevdalılarına sahip çıkan köyüm, Neden bilinmez adına Yanıklı köyü denmiş olan köyüm, Belki de yanmış yüreklilerin, sevdasını içinde yaşatan aşıkların yaşadığı köyüm, Seni bırakıp gidenleri bekleyen köyüm, Bağrıma taş basıp ta gelip seni kucaklayamadığım, beni kucaklamaya hazır köyüm. Anamın yanık yüreği olan, babamın gönlünü çalan köyüm. Ne ettin bizlere de uzaklaştırdın bizi köyüm, Coşkun akan derelerinle, buz gibi soğuk pınarlarınla bizlere can veren köyüm, Dilimizden düşürmediğimiz bizi yollarına koymaz oldun köyüm, Evler harabeye dönmüş, Mahallemin karşısındaki okuluma kimse gitmiyor kuşlar yuva yapmış, Değirmenlerde eskisi gibi un öğütülüp ekmek yapılmıyor diyorlar be köyüm, Duymazlar mı sanıyordun biz bedenen uzaklardayız diye? Seni unuttum mu sandın köyüm?  Şimdi gözlerim doldu bak, kendimi hayal eder oldum, O Katmikir tepesine çıkıp seyrine doyamadığım köyüm. Artvin’im, Yanıklı’m, Köyümün taşına toprağına, suyuna, kuşuna kurduna, Ağaçlarına çimenlerine, çiçeklerine, sevdalısına, kinlisine, Oyy beni düşman belleyen hısımıma akrabama selam olsun.  Selam edeyim ki içimin yanması biraz dinsin, içimin acıması biraz dursun, Şimdi ağlıyor musun köyüm? Albümlerde sararmış resimlerine öyle sevdalı bakar olduk ki, Bu sevda her geçen gün daha da artıyor be köyüm.  Özlem içimi o kadar acıtıyor ki sende beni özledin mi köyüm? Çık gel desen, ahhhh bir desen, ahhh gelebilsem, Sadece demen bile yeterli ama, ha deyince hemen gelinmiyor ki be köyüm, Bak buralarda yıldızlar bile o kadar parlamıyor, Yıldızların yine o kadar parlak mı köyüm?  Evimizin balkonunda oturup ta baktığım yıldızlara da iyi bak olur mu.  Dileğim neydi hep merak ettin değil mi köyüm, Sana geri dönebilmek ti, işte bu yüzden yıllardır hasretle baktığın güzelliğine, Benim hasretimle yandığımı bildiğin için yıldızlarıma iyi bak köyüm. Bir yanım ki, o yanım sol yanım hep eksik yaşıyorum, Sen bilirsin köyüm eksiklerle yaşamayı? Tarlalar, yollar aynı mı? Yoksa oda mı değişti?  Gerçi şimdilerde yeni yollar yapılmış, köprüler yapılmış. Oysa eskiden taa Çiftehanlar’a kadar kah yürür, ya da gelen bir araba varsa ona binerdik, Yarı yolda arızalanınca da  arkasından iteklerdik.  Tarlalarında komşuların imece usulü çalışması, İlkbaharı, yazı, kışı, sonbahar havası hala mevsimine göre devam ediyor mu köyüm, Mısırlar ekiliyor, hasat mevsimi oluyor mu? Benim sevdiğim gibi daha seven oluyor mu köyüm, Çobanlık yaparken söylediğim türküler gibi bağıra bağıra türkü söyleyen var mı köyüm? O eski düğünler yine eğlenceli mi? Ya bayram’ların eskisi gibi mi köyüm? Arife günleri Sersat, Bağlar, Korkat  ziyaretleri yine oluyor mu? Buralarda ne bayramlar bayram, ne de düğünler düğün, Ahhh güzel köyüm, yıllarım neler çalmış benden, Ne çabuk geçmiş, senelerimi çalmış ta geri vermiyor köyüm, Hayat bu işte güzel köyüm, Senden ve Artvin im’den uzak, belkide uzaklarda olmaya mecburuz. Böyle yaşamak yaşamak ise, ben seni uzakta yaşıyorum köyüm. Batan günlerin ardından hep gülümserdi karşı dağların, Gelsem yine gülümser mi köyüm? Gelsem yine sevebilir miyim eskisi gibi? Çocukluğumu, gençliğimi bana geri verebilir misin köyüm?  Çehren bir gelin kadar alımlıydı, yine o kadar alımlı mı köyüm?  Oyyy havasını koklamaya doyamadığım köyüm, Bilirim her gidenin ardından nasıl da mağrur bakarsın, Ama umudunu yitirmezsin değil mi? Dönecek diye beklersin nafile dönen yok giden çoktur köyüm, Bakma öyle, Sanma ki gidenin aklı sende kalmaz, Sanma ki içinde ki fırtınalar diner, Oysa nereye gitsek gidelim dönüp dolaşıp geleceğimiz yer senin yanın be köyüm, Senin kucağın, toprağındır köyüm, Belki kendimiz geliriz, belki de bedenimiz gelir köyüm, Toprağına kavuşmak için getiriliriz köyüm, Yağmurlarının bile ahengini özler oldum buralarda, Zaten orası gibi öyle yağmurlar da yok buralarda. Yağar, eser, gürlerdin ama biz bilirdik, Derdik ki, bereket, temizlik, rahmet yağıyor diye köyüm, O mis gibi kokan toprağının kokusu girdi burnuma nasıl da sızladı bir bilsen, Nasıl da içim acıdı, buralarda topraklar da kokmaz oldu be köyüm, Hala aynı mısın bilmem köyüm, Karçalın doruklarında karların varken, bahçelerde o yemeye doyamadığım eriklerin durur mu hala köyüm? Dutların, kirazların, cevizlerin, kestanelerin, mısırların, mısır ekmeğin tadı hala damağımda, Bilmezsin sen köyüm, Buralar da ne eriklerin, ne dutların ne mısırların, ne de diğerlerinin tadı var,  Offff köyüm, gülmem de sen oldun ağlamam da sen, Seni söyler avunurum, ayrı düştüm diye dövündüğüm köyüm, Köyüm güzel köyüm, Ne kadar senden ayrı olsak ta aklımız hep sende köyüm... Bir gün mutlaka geleceğim, Ben sana gelemesem de güzel köyüm, Köy yoluna yukarı, Araba kornaları ile cansız bedenimi, getirirler köyüm, İşte o zaman ebediyete kadar sana kavuşurum, sende olurum, köyüm...                                                                    12.11.2008 Akyazı  Not: Bu yazı bir uyarlamadır.

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster