Öğretmen Mehmet Avcının köyümüzde öğretmenlik yaptığı sıralardı. Karne günüydü. Mehmet Bey, karnelerini dağıtmış, çocukların kimi sevinçli, kimi ağlıyordu. Hasan da ağlayanların arasında Baraka’ya indi. Metin Düzcan,: _ Oğlum niye ağlıyorsun? dedi. Hasan: _Sınıfta kaldım. dedi. Metin, Hasan’a dönerek: _Oğlum ondan kolay ne var, getir karneni bakalım, dedi. Metin, cebinden bir kalem çıkarıp, Hasanın karnesine: Geçti, Pekiyi yazdı.
Öğretmen Mehmet Avcının köyümüzde öğretmenlik yaptığı sıralardı. Karne günüydü. Mehmet Bey, karnelerini dağıtmış, çocukların kimi sevinçli, kimi ağlıyordu. Hasan da ağlayanların arasında Baraka’ya indi. Metin Düzcan,: _ Oğlum niye ağlıyorsun? dedi. Hasan: _Sınıfta kaldım. dedi. Metin, Hasan’a dönerek: _Oğlum ondan kolay ne var, getir karneni bakalım, dedi. Metin, cebinden bir kalem çıkarıp, Hasanın karnesine: Geçti, Pekiyi yazdı. Ağlayan Hasan bir anda sevincinden uçuyordu. Hasan tatilini güle oynaya geçirip, güzün okulun dördüncü sınıfın sıralarına oturdu. Mehmet Bey, Hasan’a: Geçsene oğlum yerine, dedi. Hasan, gayet emin bir şekilde: _Ben sınıfımı geçtim, öğretmenim, dedi, Mehmet Bey: _Seni kim sınıf geçirdi oğlum? Hasan: _Metin Abi geçirdi, Metin Abi geçirdi