Ne acı ki fırsat bulduk mu Paris'e, Frankfurt'a ve Newyork'a uçuyoruz. Kendi ülkemizi yok sayarak!
14 Temmuz sabahı, eşim, damadım, kızım ve yavrukurtlarımla köyden yola koyulup, ilk molamızı Şavşat- Seyrantepe'de yaptık. Doğayı doya doya seyrettik. Yeniden yola çıkıp, Sahara'yı aşarken, 'Sahara'da solan umutları' acı ile yâd ettik. Ardahan yollarında baktığınızda ay- yıldız ile ' Önce vatan' ifadesini görürsünüz tepelerde. Ayrıca Ardahan'dan Ağrı'ya kadar hayvan sürüleri, tezek kümeleri, ot balyaları ve çiftlikler bol bol gözlerinizin önüne gelir. Kurumlarda TC ifadesini çok çok görürsünüz. TC Susuz Belediye Başkanlığı TC Digor Müftülüğü gibi. Doğu Beyazıt'da 'Türk, öğün, çalış güven! Ne mutlu Türk'üm diyene! gibi ifadeler gözlerinizi büyüler. Ardahan'da yıllar evvel yitirdiğimiz Sare ablamız, yâdımıza düştü. Kars-Susuz'da Cilavuz öğretmen okulunun yanından geçtik buruk bir hâlde. Kars'ta ilk durağımız Ani harabeleri oldu. 65 yaşını geçmiş olmam, bir tek orda yaradı. Ücret ödemeden Ani'yi gezdik. Birçok medeniyetin kalıntıları var Ani'de. Gez gez bitmiyor. Ayrıca burası, Kars- Ermenistan sınırı. Az ötede Ermenistan bayrağı dalgalanıyor. Ani'den sonra Kars'a yönelip Kars kalesine çıktık. Ne 45 yıl evvel eğitim gördüğüm Kars beni tanıdı, ne ben onu tanıyabildim. Kalede semaver çayımızı içip, özlemle bakıp durduk Kars'a!!! Tekrar yola düşüp, Digor'a, oradan 20 yıl evvel damadımın öğretmen olarak askerliğini yaptığı Yağlıca köyüne vardık. Ev olarak kullandığı boş sağlık evini ve görev yaptığı okulunu gördük. İfade edilemeyecek kadar duygulu anlar yaşadık. Yıllardır boş olan sağlık evinin her iki bayrak direğinin yerinde duruyor olması benim mutlu olmama yetti. Öğrencisi Saliha'nın evinde çaylarımızı içtik. Söyleşip vedalaşarak ayrıldık. Düştük Iğdır'ın yollarına! 'Iğdır'a ömrümde ilk kez gidiyorum. Oğlum Metehan'ın burda askerlik yaptığını hiç unutmadım ki! Terhisle bana bir Iğdır imsakiyesini getirdiği de hep aklımda. Keşke, Iğdır'a Ramazan'da gelseydik de en erken iftar edenlerden olsaydık! Iğdır'da bizi oğlum Bilgehan'ın üniversiteden arkadaşı ve aile dostumuz Hayriye &Gökhan çifti bizi özlemle bekliyor...Üstelik Sakarya'da da can komşumuzdular!!! Temmuz sıcağından daha fazla bir sıcaklıkla bizi karşılayıp, konuk ettiler. Sofraları han sofrası gibiydi. Geçen yıl köyümüze gelip bizi ziyaret etmişlerdi. Evimizin önü Vali Yolu'ydu. Gündüz trafiğe açılıp akşamdan akşama yaya geçişi için açılıyor.Herkes orda yürüyor, yiyor, içiyor ve yorgunluğunu atıyor. Samsun'un Çiftlik caddesi, Sakarya'nın Çark caddesi ne ise Vali yolu da Iğdır için odur. Hele ki 15 Temmuz gecesi, havai fişek gösterileri, bayraklarla yürüyüş muhteşemdi. Iğdırsporun üçüncü lige yükselişinin sevincini belirten afişleri görüyoruz. Diğer şehirlerin aksine araçlar uygun yerde park edip, hiçbir park ücreti ödemiyorlar. Ertesi gün, Ağrı- Doğu Beyazıt'a yöneldik. İshakpaşa sarayını gördük, saatlerce gezdik. Bu muhteşem yapıya şapka çıkardık. Yaşar Kemal'in Ağrı dağı efsanesinde geçen Ahmet ile Gülbahar'ın aşklarını duyumsadık...Çarşı- pazarını gezdik Doğu Beyazıt'ın. İran'ın, Dubai'nin ve Beyrut'un malları satılıyor genelde bu iş merkezinde. Tekrar Iğdır'a dönüp bir gece daha konaklayıp hüzünle veda ettik Hayriye & Gökhan çiftine hem Iğdır'a! Şimdi sıra , Tuzluca'daki Tuz mağarası.Temmuz sıcağında üşüdük kalın giysiler giymemize rağmen. Görmeyenlerin görmesini öneririm. Cuma'yı Digor'da eda ettik. Tek üzüntüm, Kağızman'daki yarım asırlık arkadaşım Ahmet Toper'e uğrayamadım! Bir daha nasip kısmet! Üç günümüzü dolu dolu yaşayıp, gönül bataryalarımızı şarj ettik. Bize bu fırsatı sağlayan kızıma ve damadıma da şükranlarımı sunuyorum! Ne acı ki fırsat bulduk mu Paris'e, Frankfurt'a ve Newyork'a uçuyoruz. Kendi ülkemizi yok sayarak! Şairin dediği gibi: 'Sen ne güzel bulursun Gezsen Anadolu'yu. Dertlerden kurtulursun Gezsen Anadolu'yu!' Temmuz 2021 Artvin Muhammet AVCI