BENİM ŞİİR DÜNYAM

Şiirlerimde ülke meseleleri ve halkın sorunlarıyla iç içe yaşadığımı görürsünüz.Çocuk yaşlarda cami avlularında, pazar yerlerinde halk aşıklarının çevrede yaşanan acı olayları anlattıkları destanlarını alıp okuduğumu ve çok etkilendiğimi söyleyebilirim.Günaydın gazetesinin GÜN adlı yavrusunda Temel Temürcü'nün sosyal olayları içeren şiirleri, benim de sosyal olaylara bakmamda büyük etkisi oldu. Abdurrahim Karakoç, benim süt annemdir. Onun şiirlerini okuya okuya bir Yanık Ozan olmuşumdur. Ayrıca Türk Edebiyatının usta şairlerini okumuş ve şiir dağarcığımı zenginleştirmişimdir. Her nereye seyahate gitsem, şair ve yazarların anıtlarını veya müzelerini gezip, görmüşümdür. Diyarbakır'da Ahmet Arif, Cahit Sıtkı ve Ziya Gökalp bunlardan birkaçı.Paris'e gider- gitmez edebiyat merakımdan mıdır ilk olarak Montaigne’nin anıtının önünde ilk fotoğrafımı çekindim.Ayrıca Victor Hugo'nnun müzesini, Yahya Kemal'in sürekli kahvesini içtiği mekânında bulunmuş ve hatta oturduğu masada oturup kahvemi içimişimdir. İstanbul'da Tevfik Fikret'in Aşiyan'ını ve Yahya Kemal'in kabrini edebiyat öğretmenimin gezisi sayesinde görme fırsatım olmuştur. İlkokul öğretmenim, şiirlerimi okulun duvar gazetesinde yayınlardı.Ortaokulda okuduğum yıllarda doğaya şiir yazardım. Liseli yıllarımda da İsmet İnönü'ye yazdığım şiiri anma programında ilk kez mikrofonla tanışmamı da hep hatırlarım. Yüksek okul okurken de sürekli şiir yazıyor, şiirlerimi mahalli gazetelerde yayınlıyordum.Kars'ta okurken Murat Çobanoğlu'nun gazinosunda aşıklar arasında yer alamadığıma üzgünüm.Devam etseydim belki de bugün bir saz şairiydim. Öğretmenlik yaptığım senelerde de yazdığım şiirlerimi bayramlarda ve özel günlerde öğrencilerime okutuyordum.Birkaç kez şiir yarışmalarında birincilik ödülünü kazandım.Emekli olmam ile tüm enerjimi ve zamanımı şiire verdim. İki adet şiir kitabım yayınlandı.Basıma hazır bir o kadar daha şiirim var. 1975 yılında ilk şiir kitabımı bastırmış olsaydım belki bugün onlarca eserin sahibi olacaktım.2017 yılında Kültür Bakanlığı Halk şairi ünvanını aldım. Çok sayıda insana şiir yazmamın yanında her nereye gittimse oraya şiir yazmışımdır. Sanırım hiçbir Fransızın benim Paris'e yazdığım sayıda şiiri yoktur.Hac esnasında da bir defter dolusu şiir yazmış ve çeşitli platformlarda şiir okumuşumdur. 2018'in Mart'ında yıllar önce oğluma yazdığım şiirin çok beğenilmesinden olacak Edu Mic derneğince Paris'e davet edilip, Paris'te Türk başkonsolosluğunda düzenlenen programda sözü edilen şiiri okuyup, bir haftalık Paris tatili yaptım. Bir dilekçe yazarız, altına mühür basarız.Bizim mahlasımız da o mühürdür. Şiirin son dörtlüğünde, benim de çok yanık şiirler yazmamdan ve köyümün adının da Yanıklı olmasından Yanık Ozan mahlasını almış oldum. Arkadaşlar arasında çok deyişmelerimiz oluyor. Ben saz şairi değil; kalem şairiyim. İrticalen şiir söylemem. Ama saz çalamamak, içimde bir ukde olarak kalmıştır. Aralık 2022 Ankara Muhammet AVCI