Yaşı 25- 30'un üzerinde olanlar tanırlar bu amcamı. İstiklal Madalyasına sahip engin gönüllü bir insandı o. Kurtuluş Savaşı yeni başlarken köyde o dönem ilk askere gidenlerden biri. Yola çıktığı günü eşi'gider gelmez ' düşüncesiyle kendini vurur. Amcam bu acıyla dört yıl askerlik yapar ve tezkeresini alır ve döner. Ondan sonra teyzemle ikinci evliğini yapar. Hiç çocuğu olmaz ve bize bir baba gibi amcalık yapar. Amcamla çok yolculuk yapmışımdır. Ormanda yürürken o patika yolda bile sırtında odun olduğu halde ayaklarıyla yoldaki taşları ittiğini ve yolu taşlardan temizlediğini hiç unutmam. Çobanlık yaptığı günlerde hayvanları o denli geniş alanda güder gütmesine de ömrü boyunca bir kuzuyu bile kurda kaptırdığını kimse bugüne değin söylememiştir. Annem bir gün koyunların tamanı yitirir ve eve gelir. Amcam gider aramaya görür ki koyunların tamamını kurtlar boğmuşlar ve hiç bir tepki göstermeksizin eve döner. Evde teyzem ihtiyar koyunları bulamadın mı' diye sorduğunda O yine aynı engin gönüllüğüyle ' nere giderler, şimdi gelirler' deyip hoşgörüsünü muhafaza eder. Amcamın başka bir huyu da şuydu: Para verirken eğer az para verdiyse 'yeğen bununla yolda bir çayımı içersin' Biraz daha çoksa verdiği para 'bu parayla yolda benim adıma yemek yersin' Daha çoksa ' 'bununla otobüs biletini alırsın' derdi. Çok cömertti, ve çokta iyilikseverdi,. Onunla 34 yıl ömrüm boyunca hiç bir tokat yemiş insan değilim. Sigara içmeye yeni başlamıştım. Bir gün beni karşısına alıp' bak oğul, ben bunu 60-70 yıl içtim. Hiç bir hayrını görmedim. Ben derim ki içme. Ama içmekte ısrar edersen eğer otur karşımda iç. Balkonda kenar köşede içme ateşi düşürür, evi yakarsın' dedi. Sigaradan olacak ki çok hastaydı bir ara. Erzurum'a doktora gitti. Doktor Ona 'sigarayı bırak,altı ay sonra gel, seni ameliyat edeceğim' dedi. Amcam eve dönünce sigarayı bıraktı ve o idiş, o gidiş, bir daha doktora gidip ameliyat olmadı .Çünkü iyileşmişti. Onunla ilgili anlatacaklarım yazmakla bitmez. Aha öldüğünden sonra 31 Mayıs günü 23 yıl tamamlanıyor. 90 yılı aşkın ömrünü 'Casım Ağa' lakabıyla tamamlamış ama zengin olmadan bu Ağa'lık ünvanını bir kez elinden bırakmamış ve öyle hayata veda etmişti. Allah rahmet eylesin.